Tarçın Şekeri Düşürürmü

Tarçın Kan Şekerini Düşürür mü; Kan şekerini düşürmek için elmalı turta yemek biraz tuhaf gelebiliyor ama diyabetli hastaya elmalı turta vermek, diyabete yeni bir bakış açısıyla bakılmasına sebep oldu ve hatta bir tedavi yöntemi bile sundu. Hayır, kan şekerini düşürmek için kilit nokta elma değil, üzerine eklenen tarçındı! Beltsville, Maryland’deki insan beslenmesi konusundaki bir araştırma merkezinde çalışan Richard Anderson, birtakım yiyeceklerin 2 tip diyabet üzerindeki etkileriyle ilgileniyordu ve kan şekerlerinin hızı bir şekilde yükseleceğini bekleyerek bazı deneklere elmalı turta yedirdi. Fakat bu deneklerin şekeri yükselmedi. Tam aksine turta, vücuttaki şeker seviyesini aşağıya çektiği görünüyordu. Anderson, bu beklenmedik sonuçtan dolayı turtanın içindeki hiçbir ana maddenin sorumlu olmasının olası bir şey olmadığını biliyordu fakat tarçın bir olasılıktı. Çünkü birçok halk ilacında uzun zamandır her türlü hastalığın tedavisinde tarçın kullanılıyordu.

Anderson bu şaşırtıcı durumu deneyle denemeye karar verdi ve 60 adet tip 2 diyabetliyi deney yapmak için bir araya getirdi. Deneklere 40 gün boyunca günde dörtte bir çay kaşığından iki çay kaşığına kadar değişen, az oranlarda tarçın verildi. Bir kontrol grubuna ise reaksiyona girmeyen bir madde olan içerisinde buğday unu olan kapsüller verildi. Sonuçlar gerçekten de çok iyidi. Tarçın sadece kan şekeri seviyelerini bazı hastalarda yüzde 30’lara kadar indirmekte kalmadı, aynı zamanda LDL ve trigliserit seviyelerini de aşağılara çekti! Tarçın deneylerinin sona ermesinden 20 gün sonra bile kan şekeri seviyeleri alçak kaldı.

Bu da tarçının vücutta önemli bir etki oluşturabilmesi için her gün tüketilmesinin gerekmediğini gösteriyordu. Şaşırtıcı bir şekilde sadece dörtte bir çay kaşığı tarçın yiyen denekler de daha yüksek doz kullananlar kadar iyi sonuç verdiler. Columbia Üniversitesindeki araştırmacılar yapılan deneyi tekrarlayarak aynı sonuçları aldı. Plasebo kontrollü, geliştirilmiş, çift-kör bir çalışmada günde bir gram tarçının yedi hafta alındıktan sonra açlık kan şekerini yüzde 17 civarında düşürdüğü ortaya çıkmıştır.

Normalden daha yüksek olan kan şekeri seviyeleriyle ayırt edilen diyabet kötü bir hastalıktır. Böbreklerde, kalp ve damarlarda sıkıntı yaratabilir, gözlerde hasara yol açar, dolaşım bozukluklarına sebep olabilir. Bu hastalığın iki türü vardır. 1.tip genel olarak genç yaşta ortaya çıkar ve pankreasın yeteri kadar insü-lini üretmemesinden kaynaklanır. Çoğu zaman aşırı kilolu insanlarda yaygın olan 2.tip çoğunlukla yetişkinlik döneminde kendini gösterir. Pankreas insü-lin oluşturmaya devam ederken hormon işlevini yeteri kadar yerine getiremez. Çünkü vücuttaki yağ, kas ve karaciğer hücreleri ona karşı dirençli hale gelmiştir, însülinin görevi glikozun bu hücrelere girmesi için bekçilik yapmaktır. İşini yapamaz ise glikoz emilmez ve kanda birikir, bu da hasara sebep olur.

Tip 1 diyabette insülin enjekte edilmesi gerekirken tip 2, beslenme şekline dikkat edilerek kontrol altında tutulur. Tip 2 diyabet ve obezite, özellikle de abdominal obezite arasında güçlü bir bağ vardır. Yağ hücreleri glikoz toleransını azaltan bir hormon grubu olan adipokinleri salgılar, abdominal yağ hormonsal olarak en aktif olandır. Üstelik vücut uzun süreli bir şekilde şeker ve insülin artmasından dolayı insülinin düzenleyici etkisine karşı duyarsızlaşır. Vücut sanki fazla çalışıp da durmuş gibidir.

Obezite oranlarının yükselmesi ile birlikte Tip 2 diyabetin Kuzey Amerika’da, çocuklar da bile salgın bir hastalık haline gelmiştir. Antidiyabetik ilaçlar etkili olabilir.